19 Ocak 2023 Perşembe

KISA AVRUPA TARİHİ - 3

 AVRUPA TARİHİ - 3

 

 

REKABET MÜCADELELERİ VE TEKEL OLUŞUMU

 

12. yüzyılda VI. Louis Francien Dükalığındaki erkini genişletmeye odaklanır.

 

Önce kendi teritoryumu içerisindeki hakimiyetini güçlendirmeye çalışıyor.

 

Uzun mücadeleler sonucu bunu başarır da.

 

Niye Capetler?

 

En fazla toprak mülkiyeti olan dükalık olmasa da zaten önemlilerinden biriydi.

 

Eski krallık hanesinin prestijine sahipti; kilise tarafından destekleniyordu.

 

Başka dükalıklarda da genişleme hareketleri olmaktadır.

 

Bir savaşçı hanesinin bir teritoryumdaki hakimiyeti sağlamlaştıktan sonra o zaman daha geniş bir bölge içerisindeki hegemonya uğruna mücadele az sayıdaki büyük bölgesel egemenin kralkık ülkesi içerisindeki hakimiyet için müdadelesi ön plana çıkar.

 

Roma-Cermen imparatorluğunun durumu Fransa ve İngiltere’den başka.

 

Arazi farklılıkları ve toplumsal ayrılıklar burada diğerlerine göre daha fazla.

 

Her defasında yeni bir egemen hanesi imparatorluk tacını giyiyor vs.

 

Nüfus artışı dış genişlemenin zorlukları ile içeride toprak uğruna rekabet güçleniyor.

 

Daha fazla edinmeyenler yalnızca sahip olduklarını muhafaza ettiklerinde otomatik olarak daha az haline gelirler.

 

 İlkönce bir dizi feodal bölgesel egemen çarpışır ta ki en sona 2 egemen kalana kadar.

 

Doğu Franklara bakıldığında (Almanya); Habsburg hanedanı ile mücadele içinde olan hanedan Hohenzollernler.

 

Habsburglar yenilginin ardından ayrıldılar yani bu bölge (Avusturya) Kutsal Roma Germen Imp.’ten kopmuştur.

 

İmparatorluk sürekli aşındı ve genişleme yönü (ağırlık noktası) batıdan doğuya kaydı. İngiltere ve Fransa’da tam tersi.

 

Geleneksel kurumlar ilkönce sınırlı ve görece küçük bir bölgede gelişerek etki alanlarını yavaşça genişlettiler.

 

İngiltere de önce Galler ve İskoçya hariç bugünkü İngiltere’den ibaretti.

 

Galler 13. yyın sonunda İngiltere’ye katılıyor.

 

İskoçya ise 17. yy’ın başında katılacak.

 

İngiltere yüzölçümü olarak Almanya’dan hayli küçük üstelik görece serbest bir bölgede.

 

İngiltere merkezileşme avantajları açısından Almanya ve Fransa arasında bir yerdedir.

Çok büyük olmaması Almanya’ya kıyasla daha birleşik kalabilmesinde etkili ama aynı zamanda Fransa ile kıyaslandığında merkezileşme Fransa’daki gibi bir mutlak monarşiye asla dönüşmeyecek.

 

İngiliz parlementosu Alman soylu meclislerinden farklıdır.

 

İngiltere’nin kurumları küçükten başlayarak büyüyor.

 

Fransa’nın mutlaki monarşi haline gelmesi için de daha 5-6 yy lazım.

 

Capet hanedanının arkasında kilisenin maddi ve ruhani desteği var.

 

İngiltere’de ise merkezi egemenin karşısında diğer bölgesel savaşçılar birleşebiliyorlar bu durum Fransa’da bu şekilde değil.

 

TEKEL MEKANIZMASI ÜZERINE

 

Askeri erk araçlarının tasarrufu bölgesel şovalyelerden merkezi bir erke mahsus kılınmıştır.

 

Vergiler de aynı şekilde.

 

Bu şekilde merkezi erkin tasarrufu için bir araya gelen mali imkanlar, zor kullanma tekelini ayakta tutar; zor kullanma tekeli de vergi tekelini ayakta tutar.

 

Tekel mekanizmasının işleyişi yoluyla ne kadar fazla sayıda insan bağımlılığa düşerse bir bütün olarak bağımlıların az sayıdaki ya da tek tekelci karşısındaki toplumsal gücü aynı derecede artar.

 

Hem sayılarının kabarıklığı yoluyla hem de tekel konumuna yaklaşan az sayıda kişinin[ kendi aralarında yaptıkları savaşlardan sonra ayakta kalabilen dükalıklar] tekelleştirilmiş fırsatların muhafazası ve işletilmesi için gittikçe daha fazla sayıda bağımlıya muhtaç olması yoluyla.

 

Özel mülkiyetin kamusal bir işlev haline gelmesi söz konusu oldu.

 

Bir tekel mülkiyeti ne kadar kapsamlı ve işbölümlü hale gelirse tekelci egemenlerin ya da egemenin işlev bölümlü bir aygıtın merkezi görevlilerine dönüştüğü bir noktaya doğru o denli belirgin bir şekilde ilerler.

 

KRALLIK ÇERÇEVESINDEKI ILK REKABET MÜCADELELERI

 

Bu dönemde egemenin yaşı karakteri vs hala çok önemliydi.

 

Uluslar çağı öncesindeki bir kişisel girişim dönemidir bu dönem.

 

Fransa topraklarında oluşmakta olan devletin, merkezileşme sürecindeki mücadelelerinde, galip çıkan hanenin Capetler olacağı ancak yüzyıl savaşları neticesinde belli oldu (1337-1453).

 

11.yy’da aşağıdaki dükalıklar var:

 

Gaskonya Dükalığı

Toulouse Kontluğu

Guyenne Dükalığı (Akitanya)

Anjou Kontluğu

Maine Kontluğu

Blois Kontluğu

Normandiya Dükalığı (1066’da William the Conquerer Britanya’yı fethetti)

Francien Dükalığı

Troyes Kontluğu

Vermandois Kontluğu

Flandre Kontluğu

 

Yukarıda isimleri geçen dükalık ya da kontluklarda, 11 yy’da belirli bir hanenin egemenliği artık yerleşikleşmiş durumda.

 

12. yy itibariyle ise bu haneler birbirleriyle kendi içlerinde savaşmaya başlayacaklar.

 

Britanya’nın Norman Dükalığı (Fatih William/ Hastings Savaşı) tarafından fethedilmesi bir tehdit olarak kendini en çok Kuzey Fransa’da hissettirdi.

 

[Norman hanedanından önce İngilitere’de anglo sakson bir hanedan iktidarda.

 

House of Essex/Earl of Essex diye de geçiyor].

 

12. yy başında Capet hanedanı, rakip Norman dükalığından daha zayıf bir konumda.

 

Parasal açıdan da Normandiyalı Fatih William daha avantajlı.

 

 William, fetih sonrasında İngiltere’de göreli olarak merkezileşmiş bir egemenlik organizasyonu kurmuş ve adayı (Britanya) sırtını döndüğünde (Fransa’da yer alan Normandiya topraklarına (Dükalığına) döndüğünde) kendisine rakip olabilecek güçlü hanelerin oluşamayacağı bir biçimde düzenliyor.

 

 Bu dönemde, Britanya’da saray kültürü Normanların etkisi ile Fransızlaşıyor.

 

Isle de France yani ill de France’ın sahipleri – Capetler

House of Plantagenet=House of Anjou=Angevins

Duke of Normandy, Count of Anjou, Angevin Dynasty, Duke of Aquitaine [akitanya] = Geoffrey Plantagenet

Duke of Normandy, Count of Anjou; King of England Henry II [House of Plantagenet]

Not. 13. yyın başında Fransa Kralı Phillip II (Capet), Anjou’yu Plantegenetlerden alacak ve 1259 Paris Ant. ile Anjou tamamen Fransa Kralına bırakılacak.

 

Plantegenet lere Robert the Strong[capet hanedanının atası] zamanında Anjou kontluğu veriliyor.

 

Çünkü Normanlara karşı kuzeyi koruyan ailelerden bir tanesiydiler.

 

Geoffrey Plantagenet’nin babası, oğlunu Fatih William’ın oğlu Henry I’in (King of England/Duke of Normandy) kızı ile evlendiriyor.

 

 Henry I’in erkek varisi olmadığı için Geoffrey Plantagenet, ünvanlarına Duke of Normandy’i de katmıştır.

 

Oğlu Henry II de tüm bu ünvanların yanısıra bir de King of England olacaktır.

 

Plantegenetlerin artan nüfuzu kıtadaki daha zayıf egemenlerin de Capet ile bir blok oluşturmasına neden olacaktır .

 

Geoffrey’nin oğlu Henry II. Henry II’nin oğlu ise King John [Fransa’daki Normandiya Dükalığına ait toprakları Capetlere kaybedip İngiltere’ye döndüğünde Magna Charta’yı imzalamak zorunda kalan İngiltere Kralı].

 

King John- Henry III [provisions of Oxford]- Edward I- Edward II-Edward III [yüzyıl savaşları onun zamanında başlayacak]-Edward the black Prince-Richard II- Henry IV [Plantagenet’nin Lancester kolu]-Henry V-Henry VI-Edward IV [Plantegenet’lerin York kolu]- Richard III (Son Plantagenet ve York)- Henry VII (House of Tudor)- Henry VIII (house of Tudor)-James I (house of Stuart)- Charles I- Charles II….

 

Bouvines Meydan Savaşı (1214) sonrası Kral John İngiltere’ye döndüğünde ruhbanları ve baronları isyan halinde bulur onu Magna Charta’ya ikna ederler.

 

Bu anlaşma ile beraber; Fransa mutlak monarşiye doğru şekillenirken; İngiltere ise meşruti bir monarşi olma yolunda ilerleyecek.

 

II. Phillip (Augustus) zamanında Capetler hızlı bir yükselişe geçiyor.

 

 13.yy’da Plantagenetler haricinde kendine rakip olarak gördüğü bir diğer güç merkezi ise Flandr Kontluğu’dur.

 

Henüz Fransa’daki topraklar bütünlüklü bir merkez kıvamına gelmedi.

 

Birbirine bağımlı ve arada işbölümü olan bir durumda değil.

 

Daha çok kişisel ittifaklarla birarada duruyor bu topraklar.

 

Bu bölgelerin bütünleşmesinde ticaretin önemi mutlaka olacak ama şimdilik ikinci planda.

 

14. yy a gelindiğinde savaşçı haneleri artık tek tek dikkate alınacak birer erk oluşturmaz.

 

Ancak birleştiklerinde zümre olarak belirli bir toplumsal ağırlığa sahiptirler.

 

Savaşçılar için bağımsız sosyal yükseliş imkanı ortadan kalkmıştır.

 

1337’de Fransa ve İngiltere arasında yüzyıl savaşları başlıyor Yüzyıl savaşları 1453 yılında kadar sürmüştür.

 

14.yy’da aşağıda isimleri sayılan dükalıklar ayakta kalıyor ve savaşlar kendi aralarında devam ediyor.

 

Burgund Dükleri

Bretagne Dükleri

Flandre Kontları

İngiltere Kralı (en güçlü rakip)

 

MERKEZKAÇ GÜÇLERIN YENIDEN GÜÇLENIŞI PRENSLERİN REKABET ÇEVRESİ

 

Bir önceki döneme kıyasla hareket tarzında farklılık var. Nitekim daha önceki dönemde doğal ekonomi vardı.

 

Burada ise artık burjuvazi bir sosyal ağırlık kazanmış durumda, ulaşım araçları gelişmiş durumda.

 

Merkezi egemenin mülklerinin bekçiliğini yapanlar kent soylu ‘memur’ lardır.

 

İktidar için en tehditkar konumda olanlar yine yakın akrabalardır.

 

Küçük çocuklara apanaj olarak verilen topraklar söz konusu.

 

1285’te 5 kontluk 1328’de dokuz kontluk apanaj olarak verilmiştir.

 

Bu dönemde genişleme aracı olarak savaşın yerine evlilik miras ve satınalma da etkili olmaya başlamıştır.

 

İlle de France lı Valoilar

Burgund’lu Valoilar

İngiliz Lancesterlar.

 

Hem adanın hem de Kıta Fransa’sının hakimiyetinin Lancestarlara (Plantagene’nin bir kolu) mı yoksa Valois lara (Capet’nin bir kolu) mı geçeceği İngiltere-Fransa arasındaki karşılıklı bağımlılığın artışında önemli bir rol de oynamıştır.

 

Avrupa ülkeler sistemi içerisinde Fr/ing kendi içinde bir sistem haline geliyor.

 

Bu sistem içerisinde her birim sadece ötekilerin büyüklüğünün ya da büyümesinin kendisi için oluşturduğu tehdidi hisseder.

 

Yüzyıl savaşları Fransa’nın lehine sonuçlanır en azından kıtanın hakimi olarak Fransa adanın hakiminin de Lancesterlar olduğu kesinleşmiştir.

 

Yüzyıl savaşlarının ardından Fransa’da Capet hanesinin hangi kolunun hangi merkezden entegrasyonu sürdüreceğinin mücadelesi verilmeye başlanır.

 

Bretagne hariç hepsi apenaj verilmişlerin soyundan gelmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜTOPYALAR - 1

  ÜTOPYA VE GERÇEKLİK   Sosyalizm on dokuzuncu yüzyıl Avrupa’sının üzerine bir ütopya olarak çökmüştür. Bu ifade, kesinlikle şu iki t...