SOYLULARIN TUTUMU
Kentli
nüfusun karnının doyurma meselesi var ama tahıl ticareti durağan bir
görünümde.
Kentler
için pazara yönelik üretim yapan köylüler kazançlı gözüküyorlar.
Köylülerden
tahıl almak için tacirler kapı kapı geziyorlar.
Fransa’da
şarap da önemli bir tarımsal ve ticari ürün .
Şarap
yetiştiriciliği (Fransa) ve koyun yetiştiriciliğinin (İngiltere) siyasal ve
ekonomik sonuçları farklı olmuştur.
Fransa’da
taşımacılık geri, şarap üretimi tüm ülkeye yayılmış durumda, ve büyük çoğunluğu
ülke içinde tüketiliyor.
Bunlar
sıradan sofra şarabı ve satışından çok büyük paralar kazanılabilecek bir ürün
değildi kısacası.
İyi
şaraplar şimdiki gibi Bourdeaux limanında yetiştiriliyor.
Zengin
ve kafası ticarete basan taşra aristokrasisi ilgileniyor şarapçılıkla.
İngiltere’de
koyun yetiştiriciliği dokuma endüstrisine dönüşüyor; fakat şarap böyle bir
sektör değil.
Bağcılık
çitleme hareketine de yol açmadı.
Araç
gereç olarak fazla kapitale ihtiyaç duyulan bir tarım türü değil fakat emek
yoğun tarım türü.
Kısacası
fransız aristokratı köylüyü toprakta alıkoymakta ve feodal sistemin mantığıyla
düzenin devamı işine gelmekte.
Köylüden
doğrudan aldığı ürünü de pazarda satmakta.
Üstelik
bu satışı yaparken sahip olduğu yasal ayrıcalıklar sayesinde kentte kendi
elindeki şarapları satmak konusunda köylüye fark atıyordu.
Köylü
ve küçük üretici kente şarabını istediği gibi getiremediği için ürünlerini
toprak beyine satıyor.
18.yy
Fransa’sında şaraptan edinilen servetler kostüm soylularının elinde
bulunduruluyor.
Eski
burjuvazi şimdinin kostüm soylusu.
Bourdeaux’da
iki soylu tipi arasındaki fark çok bariz.
Soyluların
ticaretle uğraşmasının önünde bir takım yasak ve engeller yok değil.
Rütbe
düşürme ve 17. yy’da uygulanan dört saban kuralı.
Taht
soyluların kalmasını istedi ama süs olarak kendisine kafa tutacakları bir
ekonomik temel kazanmasını da istemiyordu.
18.yy’ın
ilk çeyreğinde bile aristokratların ticaretle uğraşmaları hoş karşılanmıyor ama
sonraki dönemde yavaş yavaş bu algı değişecek.
Taşra
soylusu bu açıdan daha rahat.
Ticaret
yaptığı için kimse onu kınamıyor.
Yazar
bu noktada şu sonuca varıyor: Yasalar ve önyargılar tek başlarına Fransız
toprak aristokrasisi arasında ticarete yatkın bir anlayışın ve bir tacir gibi
davranışların yayılmasına engel olamamıştı.
Fransa’da
tarım kapitalizmi yer yer gelişmişti.
Fakat
burada sorun yalnızca Fransız kır soylularının mülklerini verimli bir biçimde
işletmeye ve ürünlerini pazarda satmaya çalışıp çalışmadıkları değildir.
Ne
de yalnızca kaç soylunun böyle bir tutum geliştirebildiği sorunudur.
Önemli
olan bunu yaparlarken tarım toplumunun yapısını İngiltere’de çitleme hareketinin
en güçlü duyulduğu bölgelerdekine benzer bir biçimde değiştirip
değiştiremedikleridir .
Toulouse’ta
pazar için tahıl üretilmektedir.
Hem
kılıç soyluları hem de cübbe soyluları tahıl üretiminin içinde yer almaktalar.
Fakat
İngiltere’den farklı bir durum var burada.
Tahıl
tarımında herhangi bir teknik yenilik söz konusu değil.
Soylular
kurulu toplumsal ve siyasal yapıyı köylülerden daha fazla tahıl toplamak ve
bunu pazarda satmak için kullandılar.
Köylülerin
toprakları ellerinde tutulmasına izin verilmiş ama bunun karşılığında köylünün
ürününün önemli bir miktarını lord alıyor.
Baş
uşak ve ortakçılar var ama düzen genel olarak topray beyinin lehine.
İngiliz
biçimi toprağın büyük çiftçiye kiralanması gibi bir olay burada yok.
Fakat
köylüler zamanla kendi karşı stratejilerini üreteceklerdir.
Bu
dönemde toprağın soyluya ancak toprağı işleyen köylülerin kendisine bir gelir
sağlamaları ölçüsünde bir yararı var.
İngiltere’de
olduğu gibi Fransa’da da yeni kurulmakta olan ticaret ve endüstri dünyasında
takınılan tutumlar toprak sahibi yukarı sınıflarla burjuvazinin azımsanamayacak
derecede birleşmelerine yol açmıştır.
Fakat
ilişkiler nitelik açısında İngiltere’dekinden farklı.
İngiltere’de
kırla kentin birbirleriyle karışmalarıyla doğan işbirliği daha çok krala
yönelikti.
Fransa’da
ise bu kral aracılığıyla sağlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder