9 Ekim 2022 Pazar

 SOYLULARIN TUTUMU

 

Kentli nüfusun karnının doyurma meselesi var ama tahıl ticareti durağan bir görünümde. 

Kentler için pazara yönelik üretim yapan köylüler kazançlı gözüküyorlar.

Köylülerden tahıl almak için tacirler kapı kapı geziyorlar.

Fransa’da şarap da önemli bir tarımsal ve ticari ürün .

Şarap yetiştiriciliği (Fransa) ve koyun yetiştiriciliğinin (İngiltere) siyasal ve ekonomik sonuçları farklı olmuştur.

Fransa’da taşımacılık geri, şarap üretimi tüm ülkeye yayılmış durumda, ve büyük çoğunluğu ülke içinde tüketiliyor. 

Bunlar sıradan sofra şarabı ve satışından çok büyük paralar kazanılabilecek bir ürün değildi kısacası.

 İyi şaraplar şimdiki gibi Bourdeaux limanında yetiştiriliyor. 

Zengin ve kafası ticarete basan taşra aristokrasisi ilgileniyor şarapçılıkla.

 İngiltere’de koyun yetiştiriciliği dokuma endüstrisine dönüşüyor; fakat şarap böyle bir sektör değil.

Bağcılık çitleme hareketine de yol açmadı.

 Araç gereç olarak fazla kapitale ihtiyaç duyulan bir tarım türü değil fakat emek yoğun tarım türü.

 Kısacası fransız aristokratı köylüyü toprakta alıkoymakta ve feodal sistemin mantığıyla düzenin devamı işine gelmekte. 

Köylüden doğrudan aldığı ürünü de pazarda satmakta. 

Üstelik bu satışı yaparken sahip olduğu yasal ayrıcalıklar sayesinde kentte kendi elindeki şarapları satmak konusunda köylüye fark atıyordu.

 Köylü ve küçük üretici kente şarabını istediği gibi getiremediği için ürünlerini toprak beyine satıyor.

18.yy Fransa’sında şaraptan edinilen servetler kostüm soylularının elinde bulunduruluyor.

 Eski burjuvazi şimdinin kostüm soylusu. 

Bourdeaux’da iki soylu tipi arasındaki fark çok bariz.

Soyluların ticaretle uğraşmasının önünde bir takım yasak ve engeller yok değil. 

Rütbe düşürme ve 17. yy’da uygulanan dört saban kuralı. 

Taht soyluların kalmasını istedi ama süs olarak kendisine kafa tutacakları bir ekonomik temel kazanmasını da istemiyordu.

18.yy’ın ilk çeyreğinde bile aristokratların ticaretle uğraşmaları hoş karşılanmıyor ama sonraki dönemde yavaş yavaş bu algı değişecek.

Taşra soylusu bu açıdan daha rahat. 

Ticaret yaptığı için kimse onu kınamıyor.

 Yazar bu noktada şu sonuca varıyor: Yasalar ve önyargılar tek başlarına Fransız toprak aristokrasisi arasında ticarete yatkın bir anlayışın ve bir tacir gibi davranışların yayılmasına engel olamamıştı.

Fransa’da tarım kapitalizmi yer yer gelişmişti.

 Fakat burada sorun yalnızca Fransız kır soylularının mülklerini verimli bir biçimde işletmeye ve ürünlerini pazarda satmaya çalışıp çalışmadıkları değildir. 

Ne de yalnızca kaç soylunun böyle bir tutum geliştirebildiği sorunudur. 

Önemli olan bunu yaparlarken tarım toplumunun yapısını İngiltere’de çitleme hareketinin en güçlü duyulduğu bölgelerdekine benzer bir biçimde değiştirip değiştiremedikleridir .

Toulouse’ta pazar için tahıl üretilmektedir.

 Hem kılıç soyluları hem de cübbe soyluları tahıl üretiminin içinde yer almaktalar.

 Fakat İngiltere’den farklı bir durum var burada.

 Tahıl tarımında herhangi bir teknik yenilik söz konusu değil. 

Soylular kurulu toplumsal ve siyasal yapıyı köylülerden daha fazla tahıl toplamak ve bunu pazarda satmak için kullandılar. 

Köylülerin toprakları ellerinde tutulmasına izin verilmiş ama bunun karşılığında köylünün ürününün önemli bir miktarını lord alıyor.

 Baş uşak ve ortakçılar var ama düzen genel olarak topray beyinin lehine. 

İngiliz biçimi toprağın büyük çiftçiye kiralanması gibi bir olay burada yok.

Fakat köylüler zamanla kendi karşı stratejilerini üreteceklerdir.

Bu dönemde toprağın soyluya ancak toprağı işleyen köylülerin kendisine bir gelir sağlamaları ölçüsünde bir yararı var.

İngiltere’de olduğu gibi Fransa’da da yeni kurulmakta olan ticaret ve endüstri dünyasında takınılan tutumlar toprak sahibi yukarı sınıflarla burjuvazinin azımsanamayacak derecede birleşmelerine yol açmıştır. 

Fakat ilişkiler nitelik açısında İngiltere’dekinden farklı. 

İngiltere’de kırla kentin birbirleriyle karışmalarıyla doğan işbirliği daha çok krala yönelikti. 

Fransa’da ise bu kral aracılığıyla sağlanmıştır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜTOPYALAR - 1

  ÜTOPYA VE GERÇEKLİK   Sosyalizm on dokuzuncu yüzyıl Avrupa’sının üzerine bir ütopya olarak çökmüştür. Bu ifade, kesinlikle şu iki t...